Kolombiyalı uzmanlar, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları nedeniyle Filistin’in maruz kaldığı haksızlıklara dikkati çeken ve İsrail’e tepki gösteren Cumhurbaşkanı Gustavo Petro’nun duruşunun “tutarlı ve cesur” olduğunu vurguladı.
Pontificia Javeriana Üniversitesi Orta Doğu politikaları uzmanı Prof. Dr. Felipe Medina Gutierrez???????, AA muhabirine, Filistin’e yapılan haksızlıklar karşısında Cumhurbaşkanı Petro’nun bu husustaki duyarlılığının kendisini şaşırtmadığını söyledi.
İki ülke arasındaki mesafeye rağmen Kolombiya ve Filistin’in kardeş halklar olduğunu dile getiren Gutierrez, “Petro’nun, Filistin’deki mevcut krize ilişkin tepki ve gözlemlerinin, büyük ölçüde uluslararası topluma uygun ve gerekli olduğunu düşünüyorum.” dedi.
Gutierrez, Filistin’den yıllar önce Kolombiya’ya göçmüş insanlar olduğunu anımsatarak, Filistin davasının Kolombiya toplumundaki bilinirliğinin arttığını belirtti.
Kolombiya’nın bir önceki Cumhurbaşkanı Ivan Duque’nin İsrail siyasetine eğimli politikalar yürüttüğünü savunan Gutierrez, mevcut Cumhurbaşkanı Petro’nun ise tam tersi bir yönetim sergilediğini kaydetti.
“İnsan hakları ihlallerine karşı daha fazla lider sesini yükseltmeli”
İsrail’in Gazze’de devam eden saldırılarına değinen Gutierrez, “Cumhurbaşkanı (Petro) Gazze’de olanları soykırım olarak tanımlıyorsa, bu gerçeklikten çok da uzak sayılmaz. İnsan hakları ihlallerine karşı daha fazla lider sesini yükseltmeli ve bunun politik olarak doğru olup olmadığına bakmaksızın sadece insani duygularla yapmalı.” değerlendirmesinde bulundu.
“Filistin halkının maruz kaldığı ayrımcı duruma dikkati çekiyor”
Pontificia Bolivariana Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Tarih Profesörü Mauricio Molina da Kolombiya’yı tarih boyunca yöneten sağcı hükümetlerin genelde ABD’nin tezlerini destekleyen ve Orta Doğu’da müttefiki İsrail’in politikalarına uygun bir çizgiyi takip ettiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Petro’nun Birleşmiş Milletler (BM) Vesayet Konseyindeki konuşmasını hatırlatan Molina, “7 Ekim’de trajik saldırılar başlamadan önce Petro, BM’ye Ukrayna’daki savaş ve Filistin sorununa ilişkin iki büyük barış konferansının yapılmasını önerdi. Petro, her iki durumu da insanlık açısından kabul edilemez olarak görüyordu.” diye konuştu.
Molina, Petro’nun bu tarz durumlarda adaleti savunduğunu dile getirerek, “Petro, dünyadaki ekonomik ve siyasi güçlerin eylemleri hakkında geniş bir bilgi birikimine sahiptir. Daima en savunmasız insanların yaşadığı adaletsizliğe vurgu yapmıştır. Bugün görüyoruz ki siyonizmin sömürgeci politikaları karşısında Petro, Filistin halkının maruz kaldığı ayrımcı duruma dikkati çekiyor.” şeklindeki görüşünü paylaştı.
Soykırıma varan saldırılar karşısında Cumhurbaşkanı Petro’nun “tutarlı ve cesur” bir politika izlediğine dikkati çeken Molina, İsrail ordusunun uluslararası insan haklarının ihlal edilmesinin ötesinde bir suç işlediğini kaydetti.
Molina, Petro’nun, Filistin topraklarının uluslararası hukuka aykırı şekilde işgal edildiğini BM nezdinde dile getirdiğini vurgulayarak, Filistin’in 1967 sınırlarına uygun şekilde bağımsız bir devlet olması için Cumhurbaşkanı’nın çabaladığını belirtti.
Petro’dan, İsrail’e “sefil ve “soykırımcı” suçlaması
Petro, ülkede İsrail yanlısı sağ kesimlerin baskısına rağmen duruşundan taviz vermiyor.
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın “Aksa Tufanı” operasyonundan önce BM Vesayet Konseyinde 19 Eylül’deki konuşmasında Petro, Ukrayna ve Filistin’de devam eden sorunların çözümü için dünyaya iki barış zirvesi yapılması önerisinde bulunmuştu.
İsrail ordusunun Gazze’ye yoğun hava bombardımanı başlatmasının ardından Petro, 8 Ekim’de sosyal medya hesabından büyük felaket Nakba’nın arşiv fotoğrafı ile Filistin topraklarının yıllar içerisinde nasıl işgal edildiğini gösteren haritaya yer vermişti.
Cumhurbaşkanı Petro, İsrail saldırıları sonucu hayatını kaybeden çocukların fotoğrafını paylaşmış ve şu ifadeleri kullanmıştı:
“Filistinli çocukların huzur içinde uyumasının tek yolu İsrailli çocukların huzur içinde uyumasıdır. İsrailli çocukların huzur içinde uyumasının tek yolu Filistinli çocukların huzur içinde uyumasıdır.”
Nazi benzetmesi
Petro, 9 Ekim’de “Gazze’ye elektrik yok, yiyecek yok, yakıt yok.” diyen İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant’ın sözlerini Nazilerin söylemlerine benzetmiş, bunun savaş suçu teşkil ettiğini belirtmişti.
Ülkesindeki bazı kesimlerce “Neden Hamas’ı eleştirmiyorsunuz” suçlaması karşısında Petro, 15 Ekim’de Filistin halkının bölünmesi amacıyla Hamas’ın İsrail tarafından tasarlandığı karşılığını vermişti.
İsrail’in tepki olarak Kolombiya’ya güvenlik malzemeleri ihracatını durdurma kararının ardından Petro, 16 Ekim’de, “İsrail ile dış ilişkileri askıya almamız gerekiyorsa alırız. Soykırımı desteklemiyoruz.” ifadesiyle geri adım atmayacağını duyurmuştu.
Ramallah’ta büyükelçilik açma kararı
Petro, İsrail ve Filistin’in Bogota büyükelçilikleriyle görüşmesinin ardından Ramallah’ta 20 Ekim’de büyükelçilik açacağını bildirmişti.
İsrail’in, Gazze’deki el-Ehli Baptist Hastanesi ve ambulans konvoyuna saldırılarına “sert” tepki gösteren Petro, aynı gün “İsrail’in Filistin halkına karşı barbarlığı, Hamas’ın İsrailli sivil halka karşı barbarlığını kat kat aştı” diye konuşmuştu.
Tel Aviv Büyükelçisi ülkeye geri çağırıldı
Kolombiya’nın Tel Aviv Büyükelçisini istişare için ülkeye çağıran Petro, 1 Kasım’daki açıklamasında “İsrail, Filistin halkına yönelik katliamların durdurmazsa biz orada olmayız.” demişti.
Petro, 3 Kasım’da İsrail’in Gazze’de “beyaz fosfor bombası” kullandığı anın görüntülerini sosyal medya hesabından paylaşmış, bunun uluslararası alanda soruşturulması gereken bir savaş suçu olduğunu belirtmişti.
Uluslararası Ceza Mahkemesinde (UCM) İsrail’e karşı dava açma çağrısına katkıda bulunacaklarını dile getiren Petro, 9 Kasım’daki açıklamasında, Kolombiya Dışişleri Bakanı Alvaro Leyva’nın UCM Başsavcısı Karim Khan ile bir araya geleceğini açıklamıştı.
Petro, sosyal medya hesabı X’ten, 10 Kasım’daki açıklamasında, İsrail’in Gazze’de Şifa Hastanesi yerleşkesindeki bir polikliniği hedef almasının ardından çekilen görüntüleri paylaşarak, “Bunu yapanlar, sefil ve soykırımcıdan başka bir sıfatla nitelendirilemez. Hükümetimin hukuk ekibi tüm uluslararası mahkemelerde dava açmaya hazırlanıyor.” ifadelerine yer vermişti.
Petro, dünkü paylaşımında ise İsrail ordusunun Gazze’deki Şifa Hastanesi’ne yaptığı baskına ilişkin, “Zorla, silahlarla girdiler ve hastanede silah yoktu. Demokrasi vaazı verenlerin yeni bir savaş suçu.” ifadelerini kullanmıştı.