Bakan Güler’den Ankara’daki terör saldırısına dair açıklama
Bakan Güler, Gebze Teknik Üniversitesi (GTÜ) 2023-2024 Akademik Yılı Açılışı’nda yaptığı konuşmada, yeni öğretim yılının hayırlı, uğurlu olmasını diledi.
Pazar günü İçişleri Bakanlığının önünde yaşanan başarısız terör girişimine kahraman polislerin anında karşılık vererek 2 teröristi etkisiz hale getirdiğini anımsatan Güler, “Bu saldırı bir kez daha göstermiştir ki can çekişen hain terör örgütü, son çırpınışlarını vermektedir. Eli kanlı teröristler, bu coğrafyadan yok olup gidinceye kadar, azim ve kararlılıkla terörle mücadelemiz devam edecektir. Bu vesileyle, yaralanan kahraman polislerimize acil şifalar diliyor, tüm İçişleri Bakanlığı camiamıza geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum.” diye konuştu.
Güler, Gebze’nin stratejik konumu, güçlü ulaşım ağı, sanayi altyapısı, teknoloji tesisleri ve ekonomiye sağladığı katkılarla Türkiye’nin önemli bölgelerinden birisi olduğunu belirterek, ülkenin yaklaşık dörtte birlik nüfusunu barındıran Marmara Bölgesi’nin tam kalbinde bulunan ilçenin, taşıdığı potansiyelle büyük cazibe merkezi olduğunu söyledi.
“Etkin güç olabilmek için daha fazla değer üretmek zorunluluktur”
Birçok alandaki yatırımlarla her geçen gün gelişen Gebze’nin, Türkiye’nin en önemli bilim ve sanayi merkezlerinden biri olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini anlatan Güler, bölgedeki yatırımların en kıymetlilerinden birisinin de 1992’de kurulan Gebze Teknik Üniversitesi olduğunu ifade etti.
Yaşar Güler, Türkiye’nin 10 araştırma üniversitesinden biri olarak 10 binden fazla öğrencisiyle 3 teknopark, 18 Organize Sanayi Bölgesi ve 35 AR-GE merkezinin kalbinde konumlanan GTÜ’nün, akademisyenlerin ve öğrencilerinin üstün gayretleriyle Türkiye’yi bilim ve sanayide çok daha ileri seviyelere taşıyacağına inandığını dile getirdi.
Bilgiyi üreten, yöneten ve etkin kullanan toplumların uluslararası rekabette avantaj kazandıklarını, bu araçtan etkin olarak yararlanamayan toplumların ise küresel rekabet koşullarında yarışın dışında kaldıklarını vurgulayan Güler, dünyada etkin güç olabilmek ve bunu muhafaza edebilmek için bilgi ve teknolojiyi etkin araç olarak kullanmanın, bilgiye dayalı karar alma süreçleriyle daha fazla değer üretmenin, artık tercih değil zorunluluk olduğunun altını çizdi.
Güler, başta eğitimciler olmak üzere herkesin omuzlarınızdaki sorumluluğun büyük olduğuna işaret ederek, şu görüşleri paylaştı:
“Zira bir üniversitenin elde edeceği sonuçlar, öğrencilerinin mezun olduktan sonra ülkesine katacağı değer ve yaratacağı hizmetlerle ölçülecektir. Bakın, Gazi Mustafa Kemal Atatürk şöyle diyor: ‘Toplumu gerçek amacına, gerçek mutluluğuna ulaştırmak için iki orduya gerek vardır. Biri vatanın hayatını kurtaran asker ordusu, diğeri ulusun geleceğini yoğuran bilim ordusudur. Bu ordulardan her ikisi de aynı derece gerekli, kıymetlidir, her ikisi de hayatidir. Ancak bilim ordusunun kıymet ve kutsallığını anlatmak için şunu söyleyebilirim, bilim ordusu, ölen ve öldüren birinci orduya niçin ölüp niçin öldürdüğünü öğreten ordudur’. Bu doğrultuda sizlerin yapacağınız bilimsel çalışmalarla, ülkemizin sanattan spora, teknolojiden kültüre kadar her alanda çok daha ileri seviyelere ulaşacağından asla şüphemiz yoktur.”
“Üniversiteler, TSK’nın iki temel insan kaynağından biridir”
Bakan Güler, teknolojik imkan ve kabiliyetleri, sahadaki tecrübesi, eğitim düzeyi, harbe hazırlığıyla dosta güven, düşmana korku veren Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, faaliyetlerine karada, denizde ve havada büyük başarıyla devam ettiğini belirterek, “Burada bir hususu özellikle belirtmek istiyorum, nasıl ki her organizasyonu ileri seviyelere taşıyan temel unsur nitelikli insan gücü ise Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tüm faaliyetlerde elde ettiği başarılardaki temel unsur da iyi yetiştirilmiş, eğitimli ve nitelikli personelidir. Böylesine donanımlı personele sahip olmak bizler için de öncelikli hedeftir. Üniversitelerimiz de Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Harp Okulları ile iki temel insan kaynağından biridir.” sözlerini sarf etti.
Gençlerin başarısının, kahraman Türk ordusunun başarısı olduğuna dikkati çeken Güler, gençlere şu tavsiyelerde bulundu:
“Yunus Emre’nin dediği gibi her şeyden önce kendinizi tanıyın, kabiliyetlerinizi, ilgi alanlarınızı, tutkularınızı ve potansiyelinizi keşfedin. Hedeflerinize ulaşmanın ilk ve en önemli adımı bu olacaktır. Eğitim, sizi istediğiniz hedeflere ulaştıracak en önemli unsurdur. Üniversitenizde çok güzel, nitelikli bir akademik ve mesleki eğitim alıyorsunuz. Burada aldığınız eğitimler bütün meslek yaşamınızda sizlere rehberlik edecektir. Bu yüzden eğitimlerinize ihtimam göstermelisiniz. Ancak burada verilen eğitimle asla yetinmeyiniz. Çünkü bilgi çağında yaşıyoruz ve mevcut bilgiler sürekli bir devinim içerisindedir. Bu doğrultuda çağı yakalamak için kendinizi sürekli geliştiriniz, öğrenmeye açık olun ve yeni yetenekler edinin. Unutmayın ki insanların en önemli hazinesi fikirleridir. Fikirlerimiz de paraşüt gibidir. Yani zamanında açılmazsa hiçbir işe yaramaz. Bu nedenle fikirlerinizi söylemekten çekinmeyiniz.
Mezun olduğunuzda hangi görevi üstlenirseniz üstlenin, elinizden gelenin en iyisini yapma gayreti içinde olunuz. Risk almaktan ve hata yapmaktan da korkmayınız. Yunus Emre’nin yine güzel bir sözü var. Diyor ki; ‘Hiç hata yapmayan insan, hiçbir şey yapmayan insandır ve hayatta en büyük hata kendini hatasız sanmaktır’. Hepimiz insanız ve hata yapmak fıtratımıza özgü durumdur. Elbette sizler de hatalar yapabilirsiniz ancak önemli olan, bunlardan ders alıp, daha güçlü şekilde yolunuza devam edebilme iradesine sahip olmanızdır. Bu nedenle başarısızlıklardan başarı elde ediniz. Cesaretin kırılması ve başarısızlık, başarının en sağlam basamaklarından birisidir. Unutmayın ki korkaklar zafer anıtı dikemezler. İnançlı, çalışkan ve azimli olduğunuz sürece, başarı daima yanı başınızda olacaktır. Başarıyı tek başınıza elde etmek zor olabilir. Bu nedenle takım çalışmasına önem veriniz, işbirliği yapmayı öğrenin, farklı bakış açılarından faydalanın.”
“Birlikte çalışarak daha büyük başarılara imza atabilirsiniz”
Konfüçyüs’ün, başarının temel esaslarını açıkladığı sözlerini gençlere aktaran Güler, gençlerin bilgiye, cesarete, nezakete, ihtisasa, akla ve zekaya önem vermesi gerektiğini dile getirdi.
Milli Savunma Bakanı Güler, birlikte çalışarak daha büyük başarılara imza atılabileceğinin altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kendinize anlamlı amaç oluşturun ve hedeflerinize ulaşmak için zamanınızı iyi yönetin. Disiplinli çalışma rutini oluşturun. Çalışmak, başarmanın yarısıdır. Çünkü başarı, her gün uygulanan birkaç basit disiplinden başka bir şey değildir. Sabırlı olun ve uzun vadeli başarı için sürekli çaba gösterin. Unutmayın ki taşı delen suyun kuvveti değil, damlaların sürekliliğidir.
Yabancı dil öğrenmeniz de bir o kadar önemlidir. Zira dil zenginliği, vizyonunuzu geliştirecektir. Tüm bunları yaparken beden ve ruh sağlığınızı da ihmal etmeyiniz. Zararlı alışkanlıklardan uzak durun, sağlıklı beslenin, düzenli olarak egzersiz ve spor yapınız. Aynı zamanda topluma karşı olan sorumluluklarınızı da yerine getirin. Empati yapın, toplumsal sorunlara duyarlı olun ve başkalarına yardım edin. Milli ve manevi değerlerimize sahip çıkın. Son olarak da unutmayın ki insanları hayata bağlayan, bizlere hayatı anlamlı kılan ideallerimiz, hayallerimiz ve umutlarımızdır. Sizler de anlamlı bir hayata sahip olmak için hayallerinizi takip edin ve asla pes etmeyin.”
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, terörle mücadelenin, tek bir terörist kalmayıncaya kadar aynı azim ve kararlılıkla devam edeceğini vurgulayarak, “Terörle mücadelenin daha etkin yapılması, sınır güvenliğinin sağlanması ve kaçakçılığın engellenmesi maksadıyla hudutlarımız, yoğun ve kademeli emniyet sistemlerimizle korunmaktadır. Hudutlarımızın ve halkımızın güvenliği için hudut birliklerimizin imkan ve kabiliyetlerini sürekli geliştiriyoruz.” dedi.
Gebze Teknik Üniversitesinin Akademik Yılı Açılış Töreni’nde konuşan Güler, “Milli Savunma Konsepti” hakkında bazı hususlara değinerek, Milli Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri olarak ülkenin egemenlik ve bağımsızlığı, asil milletin güvenliği için gece gündüz mücadele ettiklerini söyledi.
Bakan Güler, gerginliklerin tırmandığı, çatışmaların arttığı bu dönemde Türkiye olarak Karadeniz’den Afrika’ya, Orta Doğu’dan Kafkaslar’a kadar barış ve istikrarın hakim olması için yoğun gayret sarf ettiklerinin altını çizerek, Bakanlığın tüm birlik ve kurumlarının, Türkiye’nin artan etkinliğiyle orantılı olarak kendisine tevdi edilen tüm görevleri, azim ve kararlılıkla yerine getirmeye devam ettiğini kaydetti.
Güler, son bir asrın en kapsamlı ve en yoğun faaliyetlerini icra ettikleri bu dönemde, muharebe sahasında kendini ispat etmiş dünyadaki birkaç ordudan biri olan Türk Silahlı Kuvvetlerinin tehditleri kaynağında etkisiz hale getirme stratejisiyle yurt içinde ve sınır ötesinde terörle mücadelesine aralıksız devam ettiğini anlatarak, “Bugüne kadar ülkemizin ve milletimizin güvenliği için başta PKK/KCK/PYD-YPG, DEAŞ ve FETÖ olmak üzere tüm terör örgütlerine karşı verilen mücadelede destansı başarılar elde edilmiştir. Bu kapsamda icra edilen Çukur operasyonları, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı Harekatları ile Pençe Kilit harekatları ve diğer operasyonlarla terör örgütü yurt içinde bitme noktasına gelirken, sınır ötesinden Türkiye’ye yönelik saldırılar da bertaraf edilmiş, sınırlarımızda kurulmak istenen terör koridoru parçalanmıştır.” diye konuştu.
Bu başarılarda en büyük payın, aziz şehitlere ve kahraman gazilere ait olduğunu belirten Güler’in konuşmasına ara vermesi üzerine şehit ve gazilere ithafen hazırlanan video gösterildi.
“Türkiye olarak en önemli önceliğimiz bölgedeki barış ve istikrarı hakim kılmak”
Ardından konuşmasına devam eden Güler, bu operasyonlar yapılmasaydı ülkenin bugün çok büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalmış olacağına işaret ederek, şöyle devam etti:
“Mücadelemiz, tek bir terörist kalmayıncaya kadar aynı azim ve kararlılıkla devam edecektir. Terörle mücadelenin daha etkin yapılması, sınır güvenliğinin sağlanması ve kaçakçılığın engellenmesi maksadıyla hudutlarımız, yoğun ve kademeli emniyet sistemlerimizle korunmaktadır. Hudutlarımızın ve halkımızın güvenliği için hudut birliklerimizin imkan ve kabiliyetlerini sürekli geliştiriyoruz. Hudut güvenlik sistemimiz, dünyadaki emsalleri arasında en iyilerden biri ve birçok ülke tarafından da yerinde görülmek suretiyle örnek alınıyor. ‘Hudutlarını namusu bilen’ Türk Silahlı Kuvvetlerimiz; bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sınırlarımızda ilgili bakanlık ve kamu kurumlarıyla koordineli olarak etkin tedbirler almaya devam edecektir.”
Türkiye olarak en önemli önceliklerinin bölgedeki barış ve istikrarı hakim kılmak olduğunu dile getiren Güler, “Tüm komşularımızın sınırlarına saygılı olduğumuz gibi Irak ve Suriye’nin de toprak bütünlüğünden yanayız. Bölgenin bir an evvel terör örgütlerinden temizlenmesi yegane amacımızdır.” dedi.
Güler, komşu ülke Yunanistan ile son dönemde gelişen olumlu havanın devamına yönelik gayretlerinin devam ettiğini anlatarak, “Amacımız; Ege ve Doğu Akdeniz’deki sorunlarımızı uluslararası hukuka, iyi komşuluk ilişkilerine ve müttefiklik ruhuna uygun bir şekilde çözüme kavuşturmaktır. Garanti ve İttifak Antlaşmaları kapsamında bulunduğumuz ve milli meselemiz olan Kıbrıs’ta Kıbrıslı kardeşlerimizin meşru çıkarlarını her koşulda desteklemeye devam edeceğiz. Kazanılmış hakları olan egemen eşitlikleri ve eşit uluslararası statülerinin teyidinin bizler için olmazsa olmaz olduğunu bir kez daha vurguluyoruz.” şeklinde konuştu.
“İki devlet, tek millet” şiarıyla kederde ve kıvançta bir ve beraber oldukları “Can Azerbaycanlı” kardeşlerinin haklı davalarında da her zaman yanlarında olmaya devam edeceklerini vurgulayan Güler, “Onları kazandıkları son zafer nedeniyle bir kez daha candan kutluyoruz. Aynı şekilde Libya’da, Katar’da, Somali’de, Kosova’da, Bosna Hersek’te ve daha birçok coğrafyada kardeş, dost ve müttefik ülkelere destek vermekte, uluslararası barış ve istikrara katkı sağlamaktayız.” ifadelerini kullandı.
“Büyük ve güçlü Türkiye’nin yolu ekonomik ve teknolojik bağımsızlıktan geçiyor”
Güler, elde ettikleri bu başarıların devam etmesi ve ülkenin uluslararası alandaki güçlü konumunu sürdürebilmesinin en önemli şartlarından birinin yerli ve milli savunma sanayisi olduğuna dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sayın Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde hayata geçirilen milli teknoloji hamlesiyle savunma sanayiinde yerli ve millilik oranı yüzde 80’lere ulaşmıştır. Artık, insansız kara, deniz ve hava araçlarından helikopterlere, silah ve akıllı mühimmattan füzelere, hava savunma sistemlerinden elektronik harp sistemlerine kadar çok geniş bir yelpazede ihtiyacımız olan sistemleri yerli ve milli olarak tasarlanmakta, geliştirilmekte ve üretilmektedir. Sizlerin de yakından takip ettiği üzere Türk savunma sanayii, teknolojisiyle tecrübesiyle mühendislik altyapısıyla ve proje yönetim sistematiğiyle dünyada büyük yankı uyandırmakta, gıptayla takip edilmektedir. Savunma sanayii şirketlerimizin, üniversitelerimizin ve alanında yetkin nitelikli insan gücümüzün büyük bir sinerjiyle ortaya çıkardığı özgün tasarımlı ürünlerimiz, pek çok ülkeye ihraç edilerek Türkiye markası bir üst lige taşınmıştır. 2023 yılında dört savunma sanayii şirketimizin, dünyanın ilk 100 firması arasına girmesi, bizler için büyük bir övünç kaynağı olmuştur.”
Büyük ve güçlü Türkiye’nin yolunun ekonomik ve teknolojik bağımsızlıktan geçtiğine işaret eden Güler, “Bu nedenle sadece günümüzün ihtiyaçlarına yönelik değil, geleceğin savunma ihtiyaçlarına yönelik çalışmalarımız da aralıksız devam etmektedir. Ayrıca, ülkemizde teknoloji alanında yapılan yatırımları gösteren, genç nesillerimize teknolojiyi ve havacılığı sevdiren Teknofestlerimiz de dünyanın en önemli etkinliklerinden biri olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. Bu festivallerin; özellikle geleceğimizin teminatı olan siz gençlere savunma sanayii, havacılık, uzay ve teknoloji alanlarında geldiğimiz seviyeyi göstererek onlara yeni ufuklar açacağını değerlendiriyorum.” diye konuştu.
Bakan Güler, teknolojiyle yakından ilgilenen, bu alanda yeni ve inovatif çalışmalar ortaya koyan gençlerin sayısının artmasını, ülkenin güzel yarınları için son derece ümit verici bulduğunu dile getirerek, bu alanda çok daha hızlı ilerlemek ve yol kat etmek için vizyoner gençlere de görevler düştüğünü vurguladı.
Gebze Teknik Üniversitesinin TEKNOFEST etkinliklerine her geçen yıl sayısı artan projelerle katılımından ve en son 2023 İstanbul TEKNOFEST’te, sağlıkta yapay zeka yarışmasında birincilik, Hyperloop yarışmasında ikincilik elde etmesinden duyduğu memnuniyeti ifade eden Güler, bu projelerde emeği geçen akademisyenleri, öğrencileri tebrik ederek, başarılarının devamını diledi.
“Önümüzdeki dönemde Türkiye ile birlikte olanlar kazanacaktır”
Bakan Güler, günümüzde uluslararası sınamaların hat safhaya çıktığı, dünyadaki dengelerin yeniden inşa edildiği bu kritik dönemde Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük gayretleriyle tesis ettiği kapsamlı ilişkilerle bölgesinde ve dünyada merkezi bir rol üstlendiğine değinerek, bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin bölgesinde huzur, güven ve istikrarın merkezi olduğunu ve gıptayla takip edildiğini kaydetti.
Güler, üst düzey analistlerin de resmi olarak ifade ettiği gibi, Türkiye’yi içermeyen hiçbir değerlendirmenin, kıymetiharbiyesinin olmayacağını belirterek, “Daha önce vurguladığım gibi önümüzdeki dönemde Türkiye ile birlikte olanlar kazanacaktır. Ülke olarak ulaştığımız bu üstün seviyeyi çok iyi idrak etmemiz gerekmektedir. Ülkemizin şu ana kadar her alanda elde ettiği başarıların korunması ve daha yüksek seviyelere çıkarılması temel önceliğimizdir. Bu doğrultuda, Cumhuriyetimizin 100. yılında, ‘Türkiye Yüzyılı’ hedeflerimize büyük bir azim ve şevkle yürümekteyiz.” değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Güler, kendisini dinleyen üniversite öğrencilerinden, tasarlayıp ürettiği İHA ve SİHA’lar ile Kızılelma’yla dünyada büyük başarı sağlayan Selçuk Bayraktar’ın da çok kısa bir zaman önce bu sıralarda oturduğunu unutmamalarını isteyerek, kamu, özel sektör ve üniversitelerin, bundan sonra da büyük gayretle çalışıp daha büyük başarılar elde edeceğine ve ülkenin gelişimine önemli katkılar sağlayacağına inandığını sözlerine ekledi.