Kahramanmaraş’ta 6 Şubat 2023’te meydana gelen depremlerde, enkazdakileri kurtarmaya çalışırken göçük altında kalarak yaralanan AFAD personeli, o günleri unutamıyor.
İl AFAD Müdürlüğünde arama kurtarma teknisyeni olarak görev yapan personel, depremin hemen ardından afetzedelerin yardımına koştu.
Enkazda çalışırken yaralanmalarına rağmen mücadeleden vazgeçmeyen AFAD personeli, depremzedeleri kurtarmak için canlarını hiçe saydı.
Arama kurtarma teknisyeni 24 yaşındaki Cafer Çayır, AA muhabirine, depremin ardından işe giderken yolda ekip aracını yakaladığını, ihbar üzerine enkaz alanına gittiklerini söyledi.
Ebrar Sitesi’nde çalışmaya başladıklarını anlatan Çayır, “Ortalık yıkılmıştı. Enkazlara birer kişi girdik. Ebrar Sitesi’nde büyük yıkım olduğu için hepimiz bir yere dağılmıştık.” dedi.
Çayır, enkazdan çıkanlara ilk müdahaleyi yaptıklarını ve yaralıları güvenli alana götürdüklerini belirterek, şunları anlattı:
“Bir bina tamamen çökmüştü. Vatandaşların bilgisi üzerine müdahale esnasında ayağıma demir batmış. O kişileri çıkarmak için ortalama 3,5 metre derinliğe kadar inmiştik. Doğal oluşan dehlizi güçlendirerek girdik. Vatandaşı tahliye edip sağlık ekiplerine teslim ederken ayağıma demir battığını söylediler, o sıcaklıkla hissetmemiştim. Sağlık ekipleri müdahalemi yaptıktan sonra bana ‘Önce senin güvenliğin’ dedi. Kurtulması gereken insan çok olduğu için onları dinlemeyerek tekrar enkaz alanına döndüm. O anda sayı çok olduğu için mecbur müdahale etmek zorunda olduğumu hissettim. Asla kendi canımızı önemsemeden müdahaleyi gerçekleştirdik.”
Çayır, açılan dehlizin artçı depremle kapandığını ifade ederek, şöyle devam etti:
“Enkazın içinde kalmıştım. Evim yıkılmadığı halde orada ortalama 1,5-2 saat kaldım, beni kurtarmaya çabaladılar. Bu esnada da biz içerdeki kişiyi çıkarmaya çabalıyorduk. Bir kız çocuğuydu. Unutamadığım tek şey makine sesinden korkmasıydı. Ona zarar vereceğimi düşünmesiydi. Kurtarmak için girdiğimiz enkazda biz kaldık. Ortalama derinliği 4-5 metre içeriye girmiştik. Buna rağmen onu kurtarmak için çabaladık. ‘İçerde kaldım’ diye onu orada bırakmadım. Orada yaşam üçgeni şeklindeydik, yerimiz sağlamdı. Dışarıda bizleri çıkarmak için çabalayacaklarını biliyordum. Bundan emin olarak çalışmama devam ettim.”
“Ayaklarım enkazın altında kaldı”
AFAD arama kurtarma teknisyeni Şehriban Bilgen de sarsıntının kesilmesinin ardından kuruma geçtiğini ve enkaza gidip çalışmaya başladığını anlattı.
İlk olarak çalışma arkadaşlarının bulunduğu enkaza gittiklerini dile getiren Bilgen, şöyle devam etti:
“Orası ve çevresinde gece 2-3’e kadar çalışmaya devam ettik. 1-2 saat uyuduktan sonra yeniden enkaza çıktık. Bizi ‘Canlı var’ diye gönderdiler. Girdiğimizde arkadaşlarla üçlü şekilde çaprazlama duruyorduk. Enkazdaki kişiye seslenmeye çalışıyorduk. O sırada artçı bir sarsıntı meydana geldi ve duvar üstüme yıkıldı. Kaçmaya çalıştım ama kaçamadım. Enkazın altında kaldım. Ayaklarım enkazın altında kaldı. Yerde yattığımı hatırlıyorum.”
Ekip arkadaşlarının kendisini enkazdan çıkardığını aktaran Bilgen, topuğunda çift taraflı kırık olduğunu ve platin takıldığını kaydetti.
Ayağı alçılı halde üç ay yattığını belirten Bilgen, “Hiçbir şekilde yürüme imkanım yoktu. Aşırı vicdan azabı çekiyordum. Bütün ekip arkadaşlarım çalışıyordu, ben sadece evin içinde yatıyordum. O da benim için çok kötü bir süreçti. Elimden de hiçbir şey gelmiyordu.” dedi.
Bilgen, can kurtarmanın önemini vurgulayarak, “Eğer bir kişiyi bile kurtardıysak ne mutlu bize. Enkazın altında kalmam önemli değildi. Önemli olan bizim halkımız, Türkiye’ydi. Bundan sonraki hayatımda ayağımın üstünde hep bir iz olacak. Asla unutmayacağım. En azından biz canımızı kaybetmedik, çok insan hayatını kaybetti, bir sürü aile yok oldu.” ifadelerini kullandı.